Bir atletizm sahası projesinde en büyük risklerden biri, iklim koşullarının getirdiği zorluklardır. Özellikle bölgesel olarak değişen yoğun yağış rejimleri ve mevsimsel donma-çözülme döngüleri, sahanın ve tartan pistin altyapısında kalıcı hasarlara yol açma potansiyeli taşır.

Türkiye'nin spor yapım sektöründe öncü firmalarından biri olan SFS Mühendislik, sadece ulusal değil, uluslararası standartlarda projelere imza atma misyonuyla hareket etmektedir. Her projemizde, mühendislik bilgimizi yenilikçi teknolojilerle birleştirerek, estetik ve fonksiyonelliği bir arada sunan sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda üstlendiğimiz son projelerden biri, uluslararası standartlarda bir atletizm sahası ve çevresindeki tartan pist yapımını içeren, örnek niteliğinde bir spor yapımı projesiydi.

Bu vaka analizinde, projenin en kritik bileşenlerinden biri olan zemin altyapısı ve su yönetimi sistemine odaklanıyoruz. Tesisin uzun ömürlü performansı için hayati önem taşıyan bu alanda, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek yüksek performanslı kompozit kanal teknolojisini kullandık. Makalede, atletizm sahası yapımı sürecinde karşılaşılan zorlu iklim ve zemin koşullarıyla nasıl mücadele ettiğimizi ve bu ileri teknolojinin projenin başarısına nasıl anahtar bir rol oynadığını detaylı olarak inceleyeceğiz. Bu analiz, sadece mühendislik çözümlerimizi değil, aynı zamanda sektördeki liderliğimizi ve proaktif yaklaşımlarımızı da gözler önüne sermektedir.

SFS Mühendislik, W.A sertifikalı atletizm sahasında kompozit kanal drenaj sistemini nasıl uyguladı? Tartan pist ve saha entegrasyonu detaylarını keşfedin.

 

Meydan Okuma 1: Zemin Koruma ve Aşırı Su Tahliyesi İhtiyacı

Bir atletizm sahası projesinde en büyük risklerden biri, iklim koşullarının getirdiği zorluklardır. Özellikle bölgesel olarak değişen yoğun yağış rejimleri ve mevsimsel donma-çözülme döngüleri, sahanın ve tartan pistin altyapısında kalıcı hasarlara yol açma potansiyeli taşır. Yüzeyde biriken su, sadece sporcular için kayma ve sakatlık riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda zemin altındaki granüler tabakaların doygun hale gelmesine ve taşıma kapasitelerini kaybetmesine neden olur. Bu durum, zamanla pistin esnekliğini kaybetmesine, yüzeyde çatlamalara ve kabarmalara yol açarak tüm yatırımın ömrünü kısaltabilir.

Geleneksel drenaj sistemleri, genellikle bu tür yoğun ve ani su akışını yönetmede yetersiz kalabilir. Özellikle çim saha ve pistin birleşim noktalarında suyun birikmesi, bu alanlardaki zemin malzemelerinin bozulmasını hızlandırır. Projenin başlangıcında, amacımız sadece suyu tahliye etmek değil, aynı zamanda sahanın zemin altı yapısını koruyarak her türlü hava koşulunda mükemmel bir performans sergilemesini sağlamaktı. Bu, sadece bir mühendislik zorluğu değil, aynı zamanda tesisin sürdürülebilirliği ve sporcu sağlığına olan taahhüdümüzün bir göstergesiydi.

Mühendislik Çözümümüz: Yüksek Debili Kompozit Kanal Ağı ve Çok Katmanlı Altyapı

Bu büyük meydan okumayı aşmak için, projenin temelini oluşturan drenaj sisteminde çığır açan bir yaklaşım benimsedik. Pistin çevresini tamamen saracak şekilde, özel eğimlerde tasarlanmış ve yerleştirilmiş bir kompozit kanal ağı kurduk. Geleneksel beton veya polimer beton kanalların aksine, kullandığımız kompozit malzemeler, olağanüstü dayanıklılık, hafiflik ve kimyasal dirence sahiptir. Bu kanallar, pist yüzeyinden ve alt yapısından gelen suyu çok yüksek bir debiyle hızla toplayıp tahliye etme yeteneği sunar.

Uygulama sürecinde, öncelikle hassas bir lazer kotlandırma işlemiyle kanal yatağını hazırladık. Ardından, kanalları milimetrik bir hassasiyetle yerleştirerek ana drenaj hattına bağladık. Bu sistem, sadece yüzey suyunu değil, aynı zamanda pistin en üst katmanı olan Full PU sisteminin altında yer alan esnek poliüretan ve granül tabakalarına sızan suları da toplayarak zemin bütünlüğünü korudu. Bu çok katmanlı altyapı tasarımı, zeminin sürekli olarak ideal nem seviyesinde kalmasını sağladı ve böylece gelecekte oluşabilecek yapısal bozulmaların önüne geçildi.

 

Meydan Okuma 2: Farklı Zeminlerin Entegrasyonu ve Bakım Kolaylığı

Bir atletizm sahası yapımında, en büyük lojistik ve mühendislik zorluklarından biri, tartan pist ve iç sahadaki çim alanın entegrasyonudur. Bu iki farklı zemin türü, birbirinden bağımsız bakım süreçleri ve yüzey gereksinimleri taşır. Pistin kenarlarında, zeminlerin buluştuğu noktada doğru bir drenaj sistemi oluşturmak, hem sahanın hem de pistin bütünlüğünü korumak için kritikti. Bu noktalarda yanlış tasarlanmış bir drenaj, zamanla her iki zemin türünde de bozulmalara yol açabilir, bakım maliyetlerini artırabilir ve tesisin genel estetiğini bozabilir. Ayrıca, kullanılan drenaj ızgaralarının atletlerin koşu performansını etkilememesi ve bakım araçları (örneğin çim biçme makineleri) için bir engel teşkil etmemesi gerekiyordu.

 

Mühendislik Çözümümüz: Hassas Tasarım ve Çift Yönlü Drenaj Sistemleri

Bu entegrasyon zorluğunu aşmak için, iki farklı zemin türü için bağımsız, ancak senkronize çalışan bir drenaj çözümü geliştirdik. Pistin çevresine yerleştirilen kompozit kanal hattı, sadece pist yüzeyinden gelen suyu toplamakla kalmadı, aynı zamanda iç sahanın kenarlarında biriken fazla suyu da kanallara yönlendirecek şekilde özel bir eğimle tasarlandı. Bu çift yönlü sistem, suyun herhangi bir alanda birikmesini engelleyerek, hem çim saha hem de tartan pistin sürekli olarak kuru ve kullanıma hazır olmasını sağladı.

Kanal kapaklarında ise fonksiyonellik ve güvenlik ön planda tutuldu. Atletlerin koşu yolunu kesmeyecek, kaymayı önleyici yüzeye sahip ve aynı zamanda yüksek yük taşıma kapasitesine sahip özel tasarım ızgaralar tercih ettik. Bu ızgaralar, bakım araçlarının geçişine uygun olacak şekilde tasarlandı ve düzenli bakım süreçlerinin aksamadan devam etmesine olanak tanıdı. Bu detaylı mühendislik yaklaşımı, projenin sadece yapım aşamasında değil, uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde işlemesini garanti altına aldı.

 

Sonuç: Dayanıklılık ve Yüksek Performansın Anahtarı: Kompozit Kanal ve SFS Mühendislik Uzmanlığı

Tamamlanan bu spor yapımı projesi, SFS Mühendislik’in sektöre olan taahhüdünün ve uzmanlığının bir kanıtı niteliğindedir. Uyguladığımız yenilikçi kompozit kanal drenaj sistemi, tesisin sadece inşaat sonrası değil, uzun yıllar boyunca en yüksek performansta çalışmasını sağladı. Bu teknoloji sayesinde, tesisin bakım maliyetleri önemli ölçüde düşürüldü, kullanım ömrü uzatıldı ve en önemlisi, sporcular için yılın her döneminde güvenli ve ideal bir zemin sunuldu. Projemiz, atletizm sahası yapımı konusunda bir referans noktası haline gelerek, ülkemize ve spor camiasına fonksiyonel, estetik ve sürdürülebilir bir miras bıraktı. SFS Mühendislik olarak, bilgi ve dürüstlük ilkelerimizden ödün vermeden, geleceğin spor tesislerini inşa etmeye devam ediyoruz.

 

Projeniz için yenilikçi ve sürdürülebilir bir drenaj çözümü mü arıyorsunuz? Uzman ekibimizle iletişime geçin ve projeniz için özel bir teklif alın.