İletişim
0216 550 89 97
Padel, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de adeta bir fırtına gibi esiyor. Tenisin dinamizmi ile squash'ın stratejik derinliğini birleştiren bu heyecan verici spor, her geçen gün daha fazla insanı kendine çekiyor. Hal böyle olunca, birçok spor kulübü, tesis sahibi ve hatta bireysel yatırımcı, bir padel kortu inşa etme fikrini değerlendiriyor. Ancak bu süreç, dışarıdan bakıldığında basit bir cam duvar ve suni çim montajı gibi görünse de, işin aslı çok daha karmaşık. Bu yazıda, Birleşik Krallık'ın en yetkin kurumları olan Spor ve Oyun İnşaatları Birliği (SAPCA) ile ülkedeki padel'in resmi ulusal yönetim organı olan LTA'in (Lawn Tennis Association) teknik kılavuzlarına dayanarak, bir padel kortu inşaatının ardındaki şaşırtıcı ve genellikle gözden kaçan gerçekleri ortaya çıkaracağız. Bu standartlar Birleşik Krallık merkezli olsa da, ülkenin değişken iklimi, yüksek yağış oranları ve sıkı yasal düzenlemeleri, Türkiye'nin farklı iklim bölgeleri (özellikle yağışlı ve kıyı şeritleri) için de son derece geçerli bir "altın standart" oluşturmaktadır.

Padel Court Örnek Görseli
Bir padel kortu inşa etmeyi düşündüğünüzde aklınıza gelen ilk şey, muhtemelen prefabrik parçaların bir araya getirildiği bir yapı olabilir. Ancak gerçek bundan çok farklı. Özellikle değişken iklim koşullarına ve rüzgar yüklerine maruz kalan bölgelerde, bir padel kortunun temeli basit bir beton dökümünden ibaret değildir; bu, ciddi bir inşaat mühendisliği çalışması gerektirir. Bir mühendisin değerlendireceği temel tipleri arasında "çevre betonarme ring kirişi", "beton pabuç temel" veya "beton plak temel" gibi seçenekler bulunur ve doğru kararı vermek uzmanlık gerektirir.
Kaynakların altını çizdiği en kritik nokta şudur: her bir kort projesi, nitelikli bir inşaat mühendisi tarafından sahaya özel olarak tasarlanmalıdır. Bu tasarım, projenin yapılacağı yerdeki yerel zemin koşullarını, don riskini ve bölgesel rüzgar yüklerini hesaba katmak zorundadır. Dahası, bu tasarımı yapan ve onaylayan mühendisin, Mesleki Sorumluluk sigortasına (yani, projenin mühendislik hesaplamalarından kaynaklanabilecek olası hatalara karşı hem yatırımcıyı hem de kendisini koruyan bir sigorta) sahip olması şarttır. Bu mühendislik gereksinimi, kortun zamanla çökmesini veya fırtınalı havalarda yapısal bir arıza yaşamasını önlemek, uzun ömürlü ve güvenli olmasını sağlamak için hayati önem taşır. Konunun ciddiyeti, SAPCA kılavuzundaki şu ifadeyle net bir şekilde ortaya konulmuştur:
Piyasada bulunan birçok padel kortu sistemi, sporun anavatanı sayılan İspanya gibi Kıta Avrupası ülkelerinden ithal edilmektedir. Bu kortlar, kendi iklim koşulları için mükemmel olabilirler; ancak daha nemli ve yağışlı iklimler, metal aksam üzerinde çok daha yüksek korozyon (paslanma) oranlarına neden olur. Bu durum, özellikle Karadeniz gibi yağışlı veya Ege ve Akdeniz gibi yüksek nem ve tuzlu hava barındıran kıyı şeridindeki projeler için standart Avrupa kortlarının neden yetersiz kalabileceğini göstermektedir.
İngiltere'nin resmi kılavuzları, bu iklimsel zorluklara karşı kortun ömrünü ve güvenliğini doğrudan etkileyen iki kritik önlem belirtmektedir:
Bu iki detay, başlangıç maliyetini biraz artırsa da, kortun yıllar boyunca yapısal bütünlüğünü korumasını ve pahalı onarım masraflarını önlemesini sağlayan, genellikle gözden kaçan ama kritik farklardır.
Bir padel kortunun maliyetini hesaplarken sadece saha, cam paneller ve çim maliyetini düşünmek büyük bir hatadır. LTA'in kılavuzuna göre, süreçte bütçenizi ve zaman planınızı önemli ölçüde etkileyebilecek birçok gizli maliyet ve bürokratik adım bulunmaktadır.
Proje maliyetlerini düşürmek amacıyla ikinci el bir padel kortu satın almak ilk bakışta cazip bir fikir gibi görünebilir. Ancak SAPCA belgesi bu konuda çok net ve ciddi bir uyarıda bulunmaktadır: Bu, pahalıya mal olabilecek riskli bir kumardır.
Bir padel kortu, belirli zemin koşulları ve rüzgar yükleri için özel olarak tasarlanmış bir yapıdır. Başka bir yerden sökülen ikinci el bir kortun, yeni kurulacağı yerin koşullarına uygun olacağının hiçbir garantisi yoktur. Bu nedenle, ikinci el bir kortun kullanılabilmesi için, yeni konumun zemin ve rüzgar verilerine göre nitelikli bir mühendis tarafından yapısal hesaplamalarının yeniden yapılması ve onaylanması mutlak bir zorunluluktur.
Bu kritik adım atlanmazsa, yapısal bir arıza yaşanması, güvenlik sorunları oluşması ve en önemlisi, olası bir kaza durumunda sigorta kapsamı dışında kalma gibi ciddi risklerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Analitik bir bakış açısıyla, ikinci el bir kortu yeniden onaylatmanın mühendislik maliyeti ve barındırdığı riskler, genellikle yeni ve garantili bir sistemin maliyet etkinliğini aşar.
Bir padel kortu inşa etmek, bir alışveriş listesindeki ürünleri birleştirmekten çok daha fazlasıdır. Bu, özellikle belirli iklim ve düzenleme koşullarında, dikkatli planlama, profesyonel mühendislik uzmanlığı ve beklenmedik maliyetlere karşı hazırlıklı olmayı gerektiren ciddi bir yatırımdır. İster bir kulüp yöneticisi olun ister bireysel bir girişimci, bu sürece doğru bilgi ve beklentilerle başlamak, projenizin başarısı için atacağınız en önemli adımdır.
Uygun Çözümler için bizim ile iletişime geçebilirsiniz veyahut buradan yazabilirsiniz